5 Ekim 2011 Çarşamba

FLASHIONBACK: Condé Nast ve Vogue

Kasım 1934/Ekim 1935

Daha kabanlarımızı dolaptan çıkaramadan gelecek yaz neler giyeceğimizi biliyor oluyoruz. Kışın ortasında bikini modellerine bakarken, yaz sıcağında gelecek sezon alacağımız kışlıkların bir listesini yapıyoruz. Çünkü moda böyle bir şey. Hep bir adım önde, hep gelecekte yaşıyor. Kurulan cümleler hep geleceği anlatıyor: Bu sezon bunları giyeceğiz, yaza damgasını vuracağa benziyor, ileride çok sık rastlayacağız, bu trend bu kış çok öne çıkacak, önümüzdeki sezon için bu parçayı şimdiden edinmekte fayda var gibi. Yani tıpkı Back to the Future filmindeki 1985 yılından 1955 yılına giden, gelecekte neler olacağını çok iyi bilmesine rağmen 1955’in kurallarına göre yaşamaya çalışan Marty McFly gibiyiz.

Aynı film bize geçmişin geleceği nasıl etkilediğini ve değiştirdiğini de anlatır. Ben de dedim ki bu blog’da ara ara dönüp bir de geçmişe bakalım, modaya dair geçmişte neler yaşanmış, onları hatırlayalım. Bu bir kişi, bir olay, bir defile ya da moda tarihindeki bir dönüm noktası olabilir. Geleceği kovalamaya bir ara verelim, bir nostalji yapalım. Sonra yeniden Back to the Future yaparız.

Moda tarihindeki -hiç şüphesiz ki- en büyük dönüm noktalarından biri Vogue’dur. Modanın incili diye anılan bu dergi, bu bölümün ilk konusu olmasa çok ayıp olurdu. Mesela Condé Nast kim biliyor muyuz?

İlk Vogue Kapağı 1892

Sene 1892 ve ilk Vogue yayınlanır. Derginin kurucusu Arthur Baldwin’dir ve ölümüne kadar da derginin başında kalır. Başlarda yalnızca New York’un elit kesimine hitap eden bu dergi, haftalık bir dergidir ve modaya odaklı değildir. Moda sadece değindiği konulardan biridir. Bunun dışında spor, tiyatro, kitap ve müzik gibi konulara da yer verir. Yani bir moda dergisinden ziyade, bir life style dergisidir.

Arthur Baldwin ölünce, 1909 yılında Vogue’u Condé Nast devralır ve böylece Vogue’da büyük değişimler başlar. Her şeyden önce reklam tabanlı bir dergi haline gelir. Dergi, okuyucu kitlesi olarak yüksek sosyeteyi hedef almıştır ve reklam verenler de her zaman para harcamaya meraklı olan kitleye ulaşmayı isterler. Reklam ve satış konusundaki yeteneği ile Condé Nast, Vogue’un bu potansiyelini görür ve çok doğru bir şekilde kullanır. Vogue’da yaptığı bir diğer çok önemli değişiklik ise Vogue’u kadın modasına yönelik bir dergi haline getirmesidir. Vogue kapaklarına aşırı önem verdiği için her zaman en iyi fotoğrafçılar ve illüstratörler ile çalışmaya gayret gösterir. Yani hayranı olduğumuz Vogue kapakları için dahi geçmişe gitmemiz ve Condé Nast’e teşekkür etmemiz gerekir.

Temmuz 1926/Ağustos 1940
Aralık 1930/Kasım 1939

Daha sonraki yıllarda ise Condé Nast şirketini büyütmeye karar verir. Böylelikle 1916 yılında Vogue İngiltere ve 1920 yılında Vogue Fransa yayın hayatına başlar. Şimdiyse Condé Nast Publications; Vogue dışında Glamour, The New Yorker, W, Teen Vogue, GQ, Allure gibi pek çok önemli dergiyi bünyesinde barındırıyor.

Condé Nast, 1942 yılında vefat etti ama arkasında şimdi onlarca farklı edisyonu olan ve tüm dünyanın takip ettiği bu harika dergiyi bıraktı. Hikayenin devamı ise daha bilindik; gelsin Diana Vreeland’ler, gitsin Anna Wintour’lar…

Fotolar: Flıckr,  Cower Browser

3 yorum:

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Elastik Vogue kapağı süpermiş:)

Bengu Tarcan dedi ki...

çok orjinallermiş gerçekten :) blogunu çok hoş ! :)

The Lizard Queen dedi ki...

cok tesekkurler.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...