SineModa’da bu sefer benim kostümlerine ayılıp bayıldığım filmlerden birini mercek altına almıyoruz, onun yerine harika bir konuğu ağırlıyoruz. Blogosferin en keyifli sinema blog’larından biri olan Altbilgi’nin sahibesi Yasemen Karaismailoğlu ile filmler aracılığıyla modadan konuşuyoruz. Benim sorarken, onun cevaplarken çok eğlendiği bu sinemodasal sohbet işte huzurlarınızda. Okurken bizi Midnight in Paris gibi bir atmosferin içinde hayal edin, bu sohbeti de Le Polidor’da gerçekleştirdiğimizi farz edin. J
Black Swan/Elizabeth: The Golden Age/Funny Face
Gözlerini kapat Yasemen ve bize aklına gelen ilk film sahnesini anlat. Hangi film, hangi sahne ve ne giyiyorlar?
Finding Neverland! Mr. Barrie ve Mrs. Davies, Finding Neverland’e gidiyorlar. (Bu arada biz seyirci ya da belki de sadece ben bol bol gözyaşı döküyoruz.) Barrie’nin üzerinde kırçıllı gri bir ceket-yelek takımı var. Davies ise beyaz askılı gecelik; üstüne de krem rengi, bordo işlemeleri olan kaftan tarzı bir sabahlık giyiyor. Ezbere bildiğim filmlerden bir tanesi, kesinlikle efsanedir!
Breakfast at Tiffany’s ya da The Royal Tenenbaums gibi kült olmuş filmlerin dışında “Pek bahsi geçmez ama aslında şu filmin de kostümleri bence harikadır” diyebileceğin film ya da filmler var mı acaba?
Kesinlikle 2007 yapımı Elizabeth: The Golden Age başı çeker. 16. yy kıyafetlerine, kadınlarına ve tarihin o çetrefilli dönemlerine her zaman merak duymuşumdur. Nitekim 18. yy örneklerinden The Duchess de bu konuda çok başarılı! Herkesin bildiği gibi geçtiğimiz sene vizyona giren Black Swan ve onun unutulmaz kostümleri de var. Gerçi ne yazık ki Oscar’a aday bile gösterilmedi. Her ne kadar Audrey Hepburn denilince akla Breakfast at Tiffany’s gelse de bir ‘Funny Face’ gerçeği vardır ki, bu konuda efsanedir. Sanırım bu şekilde sayfalarca yazabilirim! J Filmlerin konuları, oyuncuların yetenekleri, senaryonun etkileyiciliği çok önemli ama bence kostüm olmadan hiçbirinin manası yok, kesinlikle tamamlayıcı bir unsur.
Oscar, Golden Globe gibi ödül törenlerinin kırmızı halı faslını heyecanla beklemene sebep olan, yaptığı tercihleri her zaman çok beğendiğin oyuncu ya da oyuncular kimler?
Kırmızı halı söz konusu olduğunda Oscar, Golden Globe’u döver! J Senenin en önemli ödül töreni yılın filmlerini seçerken, bir yandan da önümüzdeki sezonların modasını belirliyor. Sadece Oscar’da değil, bütün kırmızı halılarda favorim Cate Blanchett! Her zaman zarif ve şık olmayı başarıyor. Nicole Kidman’ın sade ama iddialı tarzını seviyorum. Son zamanlarda ise Amy Adams, Mila Kunis ve Anne Hathaway kalbimi çalanlardan. Ahh bir de her sene merakla beklediğim Burton ve Carter çiftini söylemeden geçemeyeceğim, çünkü hayal güçleri ve tarzları inanılmaz ve eğlenceli!
Sence gelmiş geçmiş en iyi Oscar elbisesi hangisiydi?
Açıkçası çok zor bir soru ve bu sene Oscar’ın 84.sünün düzenleyeceklerini düşünürsek genelleme yapmakta zorlanacağım bir soru! Ama 2005’teki Oscar Ödül Töreni’nde Cate Blanchett; sarı tek omuz, belden kuşaklı Valentino’su ile ışıl ışıldı. Charlize Theron ise bebek mavisi straplez Gucci’si ile büyüleyiciydi. Ve 2002’de Halle Berry’nin Eli Saab şıklığı oldukça iddialıydı!
Audrey Hepburn- Oscar 1954
Annie Hall? Bonnie Parker? Carrie Bradshaw ya da başka biri? Kendine bir film karakterini moda ikonu olarak seçsen kimi seçerdin ve neden?
Hımm ilk olarak aklıma Love Story geldi. Jennifer kesinlikle stil sahibi bir aşıktı. Nitekim Jennifer’ı canlandıran Ali MacGraw hepimiz için bir moda ikonu. Benim için moda rahatlığın ve şıklığın bir arada olması demek. Eğer giydiklerimin içinde mutlu değilsem, bütün gün surat asabilirim ya da üstümü değiştirmek için bulduğum ilk mağazadan bir şeyler alabilirim. Evet biraz problemli bir durum. Bu yüzden hem rahat hem şık olanı bulmak zor ama Jennifer için öyle değil. Şanslı kız! J Aslında Jennifer demek yanlış olur; Ali MacGraw’u baz alarak konuştuğum her halimden belli.
Kostümlerini en en en çok beğendiğin 5 filmi öğrenebilir miyiz?
Listeleme konusunda büyük sorunlar yaşıyorum, bu yüzden hep ilk aklıma gelenleri söylüyorum: Elizabeth, Funny Face, Love Story, Black Swan, Revolution Road
Hadi biraz hayal kuralım: Bir gün Altbilgi adlı sinema blog’un sayesinde Cannes Film Festivali’ne katılmaya hak kazanıyorsun! Uzunca bir sevinme faslından sonra hemen hazırlıklara girişiyorsun; çünkü kırmızı halıda yürümek hiç de kolay değil. Peki ne giyeceksin? Marchesa? Jason Wu? Ya da vintage bir Valentino? Kıyafetinle, saçınla ve makyajınla kendini o kırmızı halının üzerinde nasıl hayal ediyorsun?
Kesinlikle şahane olurdu ve hayal etmesi bile eğlenceli! J Cannes Film Festivali benim favorim. Fransa’yı çok sevdiğimden mi yok yazın habercisi olduğundan mı bilemiyorum ama Cannes kesinlikle benim favorim! Gündüz için 1954’de Audrey Hepburn’ün Oscar Ödül Töreni’nde giydiği belden oturtmalı, beyaz Givenchy elbisesinin kemersiz halini giymek isterdim. Roger Vivier’dan pudra rengi bir ayakkabı tercih ederdim. Sanki o an toplanmış havası verdirten, ensede dağınık bir topuz yapardım ve makyajda ise sadece gözlerimi ortaya çıkarırdım. Gece için ise şüphesiz tercihim uçuş uçuş Elie Saab ve yine beyaz olurdu! Bu sefer biraz abartmanın sorun olmayacağını düşünerek aksesuarda ve ayakkabıda renklendirme yapardım. Ayakkabı tercihim ise Charlotte Olympia olurdu. Makyajımı doğal tutup, kıpkırmızı bir ruj sürerdim. Saçta ise Taylor Swift’in havalı topuzlarını tercih ederdim. Kendimi ışıl ışıl ve şanslı hissederdim. J
Downtown Abbey
Gelelim dizilerdeki kostümlere… Son dönemlerde bizlere göz ziyafeti yaşatan harika diziler çıktı ortaya; Mad Men gibi, Gossip Girl gibi. Senin favorin hangisi?
Kesinlikle, seyirciyi ve moda sektörünü de oldukça etkiledi. Gossip Girl birçokları gibi benim de favorim ve günümüze uyarlamak oldukça kolay. Bunun yanı sıra Downton Abbey, dönemini oldukça iyi yansıtan bir dizi ve Boardwalk Empire da tam bir ilham perisi.
Şimdi bir hayal daha kuralım ve bu sefer de seni yönetmen koltuğuna oturtalım: Hangi oyuncularla, hangi kostüm tasarımcısıyla çalışır ve filminin hangi dönemde geçmesini isterdin?
Hımm…Hımmm.. Cate Blanchett, Tilda Swinton, Johnny Depp, Ryan Gosling, Çetin Tekindor, Zerrin Tekindor, Haluk Bilginer, Natalie Portman, Morgan Freeman ilk aklıma gelenler. Hepsiyle nasıl bir proje yaparım bilmiyorum ama hepsiyle çalışmayı çok isterdim. Büyük ihtimal bir dönem filmi olurdu, 16. yy’da geçen taht savaşlarını konu alabilirdik. Elizabeth’in kostüm tasarımcısı Alexandre Byrne ile çalışmak isterdim, zira kendisi Finding Neverland’in de kostüm tasarımcısı ve o film benim en favori filmimdir.
Fotolar: Imdb, InStyle, Lawless & Lace, Telegraph, Vogue, The Chapel
1 yorum:
1 numara süper bir post..
sevgiler
Yorum Gönder