Yaz mevsiminin geldiğini artan festival sayısı dışında başka nereden anlıyoruz? Her gün eve gelen evlilik davetiyelerinden elbette. Açık hava olsun, yaz düğünü olsun, havuz başında olsun diye diye yaza kadar sabrettiniz. Bütün seneyi türlü türlü planlar içerisinde geçirdiniz, beklediniz de beklediniz. Ee, n'oldu? Sonuç? Hayat size oldukça "su"lu şakalar yapabiliyor bazen. Sen ne kadar planlarsan planla, istediğin kadar peçeteleri tabak çanağa göre tasarla, en küçük süsün bile pasta üzerindeki koordinatlarını ayarla, mükemmeliyeti tam ortasından vurmak için çabala, olmayınca olmuyor. Bazen hayat bize "kestirilemez" olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor. Hem de sen kendinden en emin olduğun anda, her şey kontrolündeyken, daha fazla emin olamazken; çıkıp da sana resmen meydan okuyor, ipler asıl kimin elindeymiş bir güzel yüzüne vuruyor.
Bu duruma belki de biraz felsefik yaklaştım. Belki de sadece bütün sene boyunca başının etini yediğiniz bekar bir arkadaşınızın ahını aldınız. Kim bilir?
Bu havalar tam Seattle havaları; gri, depresif, oldukça grunge. Yakışır mı hiç bu havalara prenses gibi gelinler, makyaj yapacağız diye boya küpüne düşmeler, yüze renk vereceğiz diye allığı boca etmeler, gelin başı saç modelleri, allı pullu gelinlikler, vücüda sürülen simler... Yakışır mı ha?
Diyorum hazır havalar böyleyken; Fur-Fur'un Japon Moda Haftası'nda sergilediği evlilik temalı koleksiyonundaki gibi dolaşsa kızlarımız, Love Story yerine Pearl Jam'den gelse Thin Air adlı dans şarkımız, kocaman bir banana split olsa pastamız... Güzel olmaz mıydı?
Fotolar: Tokyo Fashion
Fotolar: Tokyo Fashion
5 yorum:
ben kesinlikle klasikçiyim,kabarık gelinlik,uzun bir duvat,sade ama tabii gelini ruh gibi göstermicek makyaj şart,ama tabii yağmurların devam ettiği bir gerçek kır düğünleri yalan oldu napalım,kısmet
:) hehe çok eğlenceli bir koleksiyon. Gelinlik-elbise modelleri Corpse Bride filmiden fırlamış gibi. Çok sevimli bir post olmuş :)
ilk fotograf, bana "Runaway Bride" filmini hatırlattı ama koleksiyonun devamında öyle bir hava devam etmiyor..
Değişikmiş..
Modelin pastayı elinde taşımasını sevdim :)
diyorsun ki madem havalar cozuttu, gelinler de cozutsun. kafasına pasta koysun. olmadı mum diksin. o da olmadı bir demet gül koysun. gelin olmadığım sürece bana uyar. düğün dedikodularının pek çoğunu kostüme ayırırım:)
hafta sonu arkadaşlarla yemek yerken komik bir olay oldu. evlenen ve düğününü görmediğimiz çiftle ilgili kadın1 kadın2'ye sorar:nasıldı x'in gelinliği? adam1 adam2'ye döner: abi ben de sana bizimkinin damatlığını anlatayım. şimdi şöyle bildiğin siyah smokin giymişti...
:))
cok hosuma gitti.. gelinlik zamansiz olmali kurali kalksin istiyorum, bir kere evlensek de o an ne istiyorsak onu giymeliyiz :P
Yorum Gönder