“Paris. Petit Palais. Yves Saint Laurent sergisi. Kıyafetlerin arasında kendini kaybetmek, tuvalete saklanıp bir geceliğine unutulmayı dilemek.”
20 Temmuz günü “YSL: 40 Years Of Creation” sergisinden çıktığımda, Twitter üzerinden bu sözleri sarf etmişim. Az bile demişim. Oysaki orada, YSL’in elinden çıkma 300 parça kıyafetin arasında, değil bir gece, bir ömür bile geçirebilirdim.
Paris’te geçirdiğim bir aylık sürede birbirinden güzel yüzlerce anı biriktirdim. Hepsini beynimin içindeki hard diske teker teker kaydettim. Ama unutulmasın, zarar görmesin, bilgiler azalmasın diye hangi anını defalarca kaydedip yedeğe aldın, diye sorarsanız; o an, işte bu sergidir.
Bugün Paris’in bana kazandırdıklarından biri olan Agnieszka Gziut’tan bir mail aldım, sergide çektiği ya da çekebildiği birkaç fotoğrafı bana yollamış. Çekebildiği diyorum; çünkü aslında içeride fotoğraf çekmek yasaktı. Bu nedenle ben fotoğraf çekmeye teşebbüs bile etmemiş ve çekemiyor oluşuma da oldukça üzülmüştüm. Agny bu kuralı, ilk başlarda bilmediği, sonrasında da kendini tutamadığı için biraz delmiş. Bunu söylemek ne kadar doğru bilemiyorum ama, iyi ki de delmiş. :)
Sergide duvarlardan birinde şöyle yazıyordu: “Chanel kadınlara özgürlüğü, Saint Laurent ise gücü verdi.”
Gerçekten de öyle değil mi?
Genel Not: Fotoğrafların tümü Agnieszka Gziut’a aittir. İzinsiz çekilir ama izinsiz kullanılamaz. :)
4 yorum:
I guess there's sth. about me ;P
I know you love me. xoxo :D
;**********
AGNIESZKA ( sorry for being anonim, but I don't get this stuff;P )
i know you do! :)
i'll translate it for you later!
where are the skulls?!
mankenlerin duruşlarını ve suratlarını çok beğendim,keşke bizimkiler de şu kaş göz çizme durumundan , üstüne saçma sapan peruklar takmaktan vazgeçseler (hayır bir de yapabiliyor olsalar) ayrıca
de stijl elbise çok iyi_ :o)))
Yorum Gönder