Ah biz dişi yaratıklar! Ne kadar da bayılıyoruz başkalarını kandırmaya! Daha ufacık bir veletken başlıyoruz entrikalara. Dişinizde kocaman, kırmızı bir ruj lekesi gören anneniz ne münasebetle sizi makyaj malzemelerini karıştırmakla suçlayabilir? Siz sadece içeride Ayşegüllerinizle oynuyordunuz. Ve evet, annenizin kopan inci kolyesinden de haberiniz yok. Okula giderken belden kıvrılan eteklere, platin rengi saçlarınızı okul müdürüne yazın güneşten açıldı diye yedirmeye çalışmanıza ne demeli? Ya da sadece annenizin hazırladığı papatya suyunu sürdünüz de böyle oldu ve evet, dudağınızın hafif kırmızılığı kendi rengi, asla Nivea Cherry Lipstick kullanmadınız. Ardından korseler, topuklu ayakkabılar, dolgulu sütyenler, estetik operasyonlar… Makyaj denilen bir şey var yahu, daha ne olsun!
Memeler bir küçülüp bir büyürken kalçalar boş mu dursun? Üzülmezler mi, alınmazlar mı, kırılmazlar mı? Artık onlara da Booty Pop ’un sihirli kilotlarıyla hokus pokus yapabilir, ister dans pistlerinde J.Lo gibi kalça sallayabilir, ister Twiggy gibi “Ölü Gelin” i oynayabilirsiniz.
Peki üzerine oturulduğunda canım popunuzun sağladığı konforu sağlayacak mıdır? O pantolon bir vakit gelince çıkmayacak mıdır? Belden kıvrılan etekler de eve dönerken açılmamış mıydı? Bunlar da bugünün soruları….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder