4 Şubat 2010 Perşembe

İstanbul Fashion Week Part 1: Ezra&Tuba Cetin

Dayanamadım. 4 Şubat itibariyle katılacağım demiştim, dayanamadım.

Gitmeye karar verişim ve gidişim o kadar ani oldu ki pek bir hazırlıksız yakalandım. Fotoğraf makinemin şarjı bitti, o nedenle gördüm, izledim ama paylaşamıyorum.

Ezra&Tuba Çetin’in daha önce yaptığı işleri de düşününce bu kış koleksiyonunu pek beğenemedim. Defile tahmin ettiğimden daha kısa sürdü. Mavi, siyah ve grinin ağırlıklı olduğu koleksiyonda bolca korseler, deri ceketler ve boncuklar kullanılmıştı. Çekebildiğim birkaç fotoyu buradan paylaşıyorum, buyrun kendiniz karar verin:

Arzu Kaprol’un koleksiyonu ise muhteşemdi. En beğendiğim koleksiyonun fotoğraflarını çekemeyince içim gitti resmen. Keskin kesimler taşıyan, mor, beyaz, siyah ve gri ağırlıklı fütüristik koleksiyonunu çok beğendim. Gecenin profesyonelce olduğunu hissettiğim tek an Arzu Kaprol’un defilesini izlediğim andı diyebilirim.

Ben geç gittiğim için Meg Ryan falan da göremedim tabi. Ayrıca anlamış değilim, neden Meg Ryan’ı getirdiklerini. Daha önce de hatırlarsanız başka bir moda organizasyonu Bruce Wills’i getirtmişti. Madem illa ki biri getirilecek, Kate Moss, Sarah Jessica Parker, Sienna Miller, Alexa Chung gibi stil ikonu olmuş kişiler getirilse ya. Meg Ryan’ı bu resmin içersine oturtamıyorum ne yazık ki.

Bekleme salonu ve çalan müzik seçimi de pek başarılı değildi. Ama yiğidi öldürüp hakkını vermek lazım, özellikle önce basını daha sonra davetlileri alma yöntemi çok akıllıcaydı. Podyumlar güzel, defile alanı ise genişti. Santralİstanbul’un doğru bir seçim olduğunu düşündüm. Ah keşke bir de o kadar uzak olmasa!

Moda bahane tanımıyor efendim. Kötü hava koşullarına, kara çamura rağmen oldukça kalabalıktı, belli başlı ikoncanlar ise en önden yerini ayırtmıştı.

Şimdi ise Zeynep Tosun’lu, Simay Bülbül’lü, Özgür Masur’lu, Zeynep Erdoğan’lı karma defileden çıktım. Giovane Gentile defilesini beklemedeyim.

Hadi bana müsade…

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...