27 Şubat 2010 Cumartesi

Istanbul on Speed!

İstanbul beni bozuyor arkadaş, yoksa suç bende değil. Fransızca Kursu’nda şarapla başlayan içki merasimimin votkayla devam etmesi ve rakıyla sonlanması onun suçu, benim değil. Oysaki bu gece ipler benim elimde olacak demiştim. İçeceğiz ama adabıyla demiştim. İstanbul bu, alttan giriyor, üstten çıkıyor, kafanı sürekli karıştırıyor. Sonra telefonlar yere düşüp ekranları mı gitmiyor, ipodlar mı kaybolmuyor, cüzdanlar mı unutulmuyor… Ah İstanbul, bana verdiğin zararın haddi hesabı yok…

Bu sabah uyandım, üzerimde anason kokusu, yüzümde tam çıkmayı başaramamış bir makyaj ve susuzluktan damağa yapışmış bir dil… Koca bir su şişesini kafama dikerken kendi kendimi telkindeyim: Bugün evdeyim, belki bir James Dean filmi izlerim, bilemedin dışarı çıkıp bir yemek yerim ama evdeyim. Nokta.

Sonra İstanbul dedi ki Chicks on Speed bugün İndigo’da. Indigo da benim eski evim, oradan taşınalı ve sokağından geçmeyeli çok oldu. Indigo’nun yerini meyhaneler aldı. Gençtik, Indigo bizim parti evimizdi. İnsan yaşlandıkça biraz huzur, iki kelime edecek hoşsohbet birini arıyor vesselam.

İstanbul mazi yapalım diyor bu gece, alttan girip üsten çıkıyor gene… Orhan Veli “İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.” derken bunu mu kastediyordu acep?

Anlaşılan o ki İstanbul on speed bu gece! Beni de sürüklüyor beraberinde… Yoksa istediğimden falan değil, içmeyi de pek sevmem zaten.

Ah İstanbul, ah!

*Gece için şimdiden demlenmeye başlamak isteyenlere; We Don't Play Guitars:


Chicks On Speed - We Don't Play Guitars (Promo Video)

MySpace Video

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...