Istanbul Fashion Week Part 11: Hatice Gökçe

Kargalar... Kimine göre uğursuzluğun sembolü, kimine göre komik hareketleri ile eğlenceli... Biz siyah olan her şeyi uğursuz kabul ediyoruz zaten. Kara kedi görünce de yol değiştiriyor, saçlarımızı çekiveriyoruz. Oysa ki batıl inançlarımızdan bir kurtulsak, bir gerçekten bakabilsek onlara, siyahın verdiği o asaleti görebileceğiz belki de. Hatice Gökçe bunu görmüş olacak ki kargalardan esinlenerek simsiyah bir koleksiyon hazırlamış ve bu "Kara Karga"ların podyumdan bizlere "gak" demesine izin vermiş.

Işık oyunlarını, modellerin aniden sağa ya da sola kafalarını çevirerek gözünüzün içine bakmasını ve özellikle giydikleri deri ceketleri ben çok beğendim. Defile sonrası yapılan yorumlara kulak kabartarak birçok insanın eleştirdiğini duydum, "Ben modadan anlamıyorum galiba." dedim. Anlamıyorum da zaten. "Yakasında kullandığı bilmem ne dikişi bilmem ne gibi yapsaydı belki olurdu." dendiğinde anlamıyorum mesela. "O kumaş olmamış, onun yerine bilmem ne yapacaktı." dendiğinde de gözlerimi kaçırıyorum. Film izlerken de (ki sinema okuyorum) ışıklara, kamera açısına, renklere bakıp da incelemem ben. Teknik her zaman ikinci plandadır, önemli olan ne hissettiğimdir benim için.

Yakası, eteği bilmem ne de olsa Hatice Gökçe'yi sevdim ben. Kargaları da severim, sırf kargalar için bile bu defileyi sevebilirim...

Lizard'ın Notu: Ayrıca Hatice Gökçe'nin pr'ı da çok iyi çalışıyor. Defilenin ardından 24 saat bile geçmeden mailimde Hatice Gökçe görsellerini buldum. O kadar kişi basının iletişim bilgilerini almış olmasına rağmen bir tek Hatice Gökçe'ninkinden böyle bir şey geldi. Gerçi ben kötü de olsa kendi çektiklerimi kullanmak istiyorum, diğer fotoğrafları her yerde bulabilirsiniz çünkü.