13 Şubat 2010 Cumartesi

GEZGİN QUEEN: Budapeşte


İçimdeki “kaçma” duygusuna teslim oldum yine. Aslına bakarsan her bu duygu ortaya çıktığında boyun eğebilseydim eğer, şu anda dünyayı 35. kez turluyor olabilirdim. O yüzden hala birçok yeri görmemiş olduğuma sevinçliyim. Hala gidebileceğim, beni baymamış ve “yeni” olduğu için içinde umut da barındıran yerler mevcut. Hala kapağını sıkılıp da kapatmadığım kitaplar, onlarca kez okuduğumdan her satırını ezbere bilmediğim romanlar var. Yeni yerler, yeni hikayeler, yeni insanlar… Aslında en önemlisi de kendi hikayeleriyle birlikte gelen yeni insanlar…

Şu anda havaalanında oturmuş bunları yazıyorum. Budapeşte istikametine gidecek olan uçağımı bekliyorum. “Şubat ayında Budapeşte’ye mi gidilir bre akıllım?” demeyin, ben de bilmiyorum. Buradaki soğuktan şikayet ederken daha soğuğuna doğru yol alıyorum. Belki de donmaya, uyuşmaya gidiyorum. Soğuk mikropları öldürürmüş, belki ben de zihnimdeki ve ruhumdaki mikropları dondurup öldürmeye gidiyorum. Budapeşte normalde Budin ve Peşte’den oluşan ve ortadan geçen Tuna ile birbirine bağlanan bir şehir. Belki ben de kendi içimdeki bu bölünmüşlükleri birbirine bağlayacak bir Tuna Nehri aramaya gidiyorum. Bilmiyorum. Sadece gidiyorum, bunu biliyorum.

Lizard’ın Notu: Bilmediğimi bildiğim bir diğer şey de Budapeşte hakkında hiçbir şey bilmediğim. Sizin bildiğiniz şeyler, gezilip görülecek yer tavsiyeleri vs. varsa bilgilendirilmeye açığım
.

4 yorum:

stuven dedi ki...

şu sıralar herkes bir yerelere gidiyor. umarım her şey güzel olur. iyi yolculuklar.

The Lizard Queen dedi ki...

birkac saat once vardim. ama boyle bir soguk yok. basim agridi soguktan, ki benim basim oyle kolay kolay agrimaz oyle diyeyim. soyle bir tur attim ama odama sigindim simdi, bakalim yarin nasil olacak.

Pasaklı Kontes dedi ki...

ii eglenceler lizardqueen

The Lizard Queen dedi ki...

tesekkur ederim!!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...